Günlerden Galatasaray #4

Ekranla bi 5-6 dakika bakıştık. Bu maça dair ne yazabileceğim üzerine düşündük. Bir şey bulamadık açıkçası. Ki zordur benim söyleyecek bir şey bulamamam ve böyle durumlarda da bir gülücükle devam ederim. Şu an gülümsemek bile gelmiyor içimden. Gerçekten böyle bir takımın, fotoğrafta görüyorsunuz kusursuza yakın kurulmuş bir takım olduğunu düşünüyorum, oynadığı 4 tane 90 dakikalık maçta yalnızca 2 gol bulabilmiş olmasını ben kendime açıklayamıyorum. Şanssızlık mı, kısmetsizlik mi, beceriksizlik mi nereye koysam olmuyor. Defansif anlamda işler yolunda bence. 4 maçta 2 gol bulduk evet ama tek gol yedik ve alarm halinde de değiliz. Marcao'nun gidişinden sonra Abdülkerim ile Victor'un uyumu, yeni başlamış olsalar da tatmin edici görünüyor. Bunun en büyük sebeplerinden birisini de Sacha olarak görüyorum kendi adıma. Bir bekten ne beklenmesi gerekiyorsa karşılıyor. Takımdan ayrılmasının gündeme gelmesi üzücü açıkçası. Takımın parlayan yıldızı yine Mertens oldu. İlk geldiği günden beri içim ısınmıştı zaten bu adama ama sahada basmadık yer bırakmıyor oluşu, bir defansta bir ofansta kendini paralayarak savaşması çok hoşuma gidiyor. Sacha sahanın en iyisiyse benim gözümde Dries da ikinci sırada yer alıyor. Bir de skor elde etse hemen uçuşmaya başlayacağım şahsen. Neyse, bu hafta da böyle geçsin bakalım. Gol kısırlığı elbet bir gün kırılacak, bu takım bir şekilde elbet goller bularak galip gelecek. O gün geldiğinde şampiyonluk şarkıları söylemeye başlayacağız. Sabredelim. Yılmadan oynamaya devam edelim şimdilik yeter. Zaten ikinci yarılarda açılıyor bu takım artık fıtratına işlendi, yapacak bir şey yok. DEVAM!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎