Günlerden Galatasaray #28

Galatasaray'ın ligde bu sezon yenemediği tek bir takım kalmıştı; Alanyaspor. Maçın deplasmanda olması, hakem faktörü, kart sınırındaki oyuncular falan sebebiyle acaba bir tökezleme olur mu diye düşünülüyordu, ben düşünmedim. İçeride, dışarıda, eksik, tam takım, hiç fark etmeden kazanmaya devam edip meydanı çara çakala bırakmamak gerekiyordu zira. Eh, öyle de oldu diyebiliriz. Kayseri maçında kazanan takımı bozmayan Okan Hoca, Alanya deplasmanının ilk yarısında 2, ikinci yarısında 2 gol atarak 4-1'lik rahat bir galibiyet daha aldırdı takımına. Galatasaray'ın sahaya kazanmak için çıkıp, neredeyse terlemeden aldığı, paniğe sürüklemeyen her galibiyette çok mutlu uyuyoruz, bu bir gerçek. Maçın golleri Mauro, Dries, Milot ve Abdülkerim'den geldi. Özellikle Dries'in attığı gole halen şaşırıyorum. Müthiş bir şans bizimle olması. Hiç sahada görünmüyor diyorsun, maçı bir gol bir de asistle tamamlıyor. Geçen haftaki maçta sözleşmesi bir sene daha uzadı otomatikman ve buna en çok sevinen kişi benimdir sanıyorum. Takımda gözüme batan kimse olmuyor özellikle böyle maçlardan sonra. Görece daha alt seviyede bir oyuncu diyebileceğimiz Sam bile takıma uyum sağladı ve oyununu ileriye götürdü sanki. Okan Buruk için sezonun transferi diyebiliriz bu yüzden. Evet çok iyi bir takım kuruldu, fakat bu takımın altında kalmamayı ve özellikle ego savaşları yaşamadan 28 maç neticesinde 9 puanlık fark koymayı, hem de ilk senesinden, hem de geçen sezon düşmeye oynayan bir takımdan buralara getirmek çok büyük başarı. Saygılar! Özetle Galatasaray bildiğiniz gibi. Son 7 maç. Sonra da "yangın yeri hep, buralar sayende". Şen ola Cimbom, şen ola!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎