Galatasaray'ın verdiği dayanılmaz acı

Bir süredir elimi futboldan çekmiştim. Bunda sevdiceğimin yoğun kıskançlığı etkili olsa da -aşkım üstüne alınma lütfen taş atmıyorum- Galatasaray'ı uzaktan uzaktan takip ettiğimi de saklayamayacağım. Ama artık ayyuka çıktı bişeyler ve Galatasaray tam tabirle dibe vurmuş durumda..

Lige kötü bi başlangıç yapıldı ve Sivas karşısındaki 2-1'lik mağlubiyet geldi. İlk maçtır dedik, günahı olmasın dedik, birileri gibi skor taraftarı olmayalım dedik, çektik sineye..


Efendim bi kaç gün sonra da Avrupa Ligi maçları oynandı ve adını bile bilmediğim bi takımla, Samiyen'de 2-2 berabere kalındı. Bu 2-2 mevzusu da başımıza bela oldu. Geçen sezonun sonunda Fenerbahçe ile müthiş dalga geçmişiz herhalde Allah siz dalga mı geçersiniz alın size der gibi belamızı buldurdu ve Samiyen'deki maçlar 2-2 bitmeye başladı. Tövbe estağfurullah..

Sonra yine haftasonu oldu ve Bursaspor maçı geldi çattı. Boru mu? Son şampiyonla oynayacaksınız. Hadi dedik aslanlar, artık galibiyet bekliyoruz. Hazır üzerinizde de parçalı forma var.. Yok o maçtan da mağlup ayrıldık. Galatasaray 2. haftanın sonunda ligde 17. sıraya düştü. Sayıyla 17, yazıyla ONYEDİ!

Avrupa Ligi maçının rövanşına geldi sıra. Gittik deplasmana. Ben maçı yine izlemiyorum tabi diğer maçlarda olduğu gibi. Ama yalan yok şimdi, içim içimi yiyor.. Dakika oldu 65, durum hâlâ 0-0. Çıldıracağım artık. Dayanamadım açtım bilgisayarı. Basit bi televizyon programım var maçları da ondan izliyorum. Başladım izlemeye. Dakika oldu 70 durum aynı, dakika oldu 80 durum aynı, dakika oldu 85 durum aynı.. Sonra tam maç bitti derkeeen saklı kalmış cennet Aydın Yılmaz -adını unutanlar varsa, hani Arda ile aynı dönemde çıkan sarı uzun saçlı bi çocuk vardı bildiniz mi, ha o Aydın işte- Arda'nın asistiyle çaktı mı golü?! Ben çıldırdım tabi bağırıyorum gol diye. Bağırmama ev ahalisi uyandı noluyo diye geldiler. Benim gözler falan doldu. Ama bu sevinç de çok uzun sürmedi. Fenerbahçe'nin 2 dk şampiyonluk sevinci vardı ya, onla da bi hayli kafa bulmuştuk. Bizim gruplara kaldık sevinci de 2 dk sürdü. Daha ben Aydın'ın golü twitlerkeeeenn rakip de Servet ve Hakan ile anlaşıp attı mı bize beraberlik golünü.. Dikkatinizi çekerim dakika 92 oldu ve hakem 4 dk uzatmıştı. O 2 dkda Galatasaray yediği golün şokunu mu atsın, yeni gol atıp gruplara mı kalsın?.. Hey yavrum hey! İnanamıyorum ama golü yediğimize. Mesaj falan attım arkadaşa, gol müydü la gerçekten diye.. Hâlen inkâr ediyorum yani durumu. Sonra sevgili mesaj attı naptın diye. Ben de anlattım böyle böyle diye. Alıştık artık dedi. Sağolsun o da Galatasaraylı'dır. Bi ben alışamadım diye cevap verebildim.

Diyor ya "bize her sevdadan geriye kalan, sadece Galatasaray" diye.. Peki bize Galatasaray sevdamızdan geriye kalan ne arkadaş? Ne olacak bu takımın hâli, nasıl toparlayacağız, Arda nasıl eskisi gibi olur, Galatasaray daha kaç maçta mağlup olur?.. Bunun gibi yüz tane soru çıkarır koyarım bloga da yüreğim kaldırmıyor artık.

ps: Perşembe akşamki bütün huysuzluklarıma rağmen, beni alttan alıp sakinleştiren, güldüren, mutlu eden, kendine bi kez daha aşık eden sevgili.. Hemen hemen her yazıya ekliyorum bu cümleyi ama bıkmadan usanmadan ömrümün sonuna kadar diyeceğim. İyi ki varsın, iyi ki benimsin. Kıskanç insanım ben arkadaş, seni başkasının sevgilisi olarak, başkasının üstüne böyle titrerken görseydim o kızı deli gibi kıskanırdım :)) nefESsin, nefESimsin :) her zerrene aşığım

2 yorum:

Yazın bakalım 😎