Pazartesi sendromu

Bana sorarsanız, olmayan bişey derim. Ne okul zamanında, ne evde boştayken, ne de şimdi çalışırken hiç pazartesi sendromum olmadı. Okul zamanında pazar gününden kurtulmak için (pazarları hala sevmem) bi kaçıştı pazartesi. Şimdilerde ise, haftalık iznim cumartesi günü, pazar da çalıştığım için sendromdan yine kaçıştayım yani..


Pazartesi sendromunu yapan biz insanlarız aslında. Pazartesiye çok fazla anlam yüklüyoruz. Yeni bi haftanın başlangıcı, harika geçen hafta sonundan sonra gelen işe, okula gitmeye mecbur olduğumuz gün, ev kadınları için temizlik günü, çarşı, pazar günü vs.. Ben bu hafta pazartesi gününe yağmurla uyandım. Aslında geceden beri devam eden yağmurun gece kısmı şimşeklerle dolu olduğundan ve ben de astrafobik bi insan olduğumdan maalesef tadını çıkaramadım. Ama ne zaman gök yüzü sakinleşti ve ben işe gelmek için kendimi dışarı attım, işte o anda yağmurun altında olmak geceki tüm korkularıma değdi.


Ilık ılık yağan yağmurun altında, kulağımda yumuşacık bi müzikle yürümeyi filmlerden kapmış olsam da, eksik olan, o yağmurun altında birlikte yürüyeceğim bi adam işte :/ yalnızlık kahrolsun :( yok henüz o triplere girmedim. Gök gürültüsü olmadığı sürece yağmurun altında yürümeyi seviyorum ben. Bu hafta da hiç olmayan pazartesi sendromundan yağmurla kurtuldum. Size önerim de kendinizi kapatmayın. Çıkın yağmurun şefkatli kollarına bırakın kendinizi. Hasta olursanız arkamdan saymayın. Pazartesi sendromu mu grip mi o.0


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎