Günlerden Galatasaray vol.1

bi fotoğraf çekinebilir miyiz?
Bugünden itibaren, her hafta Galatasaray maçlarının ardından, bir fotoğraf, birkaç cümle ile o haftanın kritiğini yapıp, Galatasaray'ın bu sezon neler yaşadığının küçük bir günlüğünü düzenleyeceğim. Geçtiğimiz haftaların maçlarını da bugüne yazalım da onlar da eksik kalmasın. Başlıyorum! 

sana kırmızı çok yakışıyor!
1. hafta: İstanbul BB 2-0 Galatasaray
Aslında ilk haftanın günahı olmaz. Evet biz çok şey bekledik bu takımdan, yeni yönetimden, yeni teknik heyetten.. Ama adı üstünde yeniydi Galatasaray. Asarız keseriz diye takımımıza güvenirken, ilk haftadan mağlubiyetle başladık. Aslında İbb maçı, tüm camiada soğuk bi duş etkisi yarattı ve kendimize geldik diyebilirim. Nihayetinde Galatasaray 2-0 mağlup oldu.

gün gelir devran döner
2. hafta: Galatasaray 3-1 Samsunspor
İlk haftaki mağlubiyetin ardından gözler ikinci haftaki Samsun maçına çevrilmişti. Maçın bir diğer önemi de tabii ki Arena'daki ilk resmi maç olması ve taraftarın takımla buluşması anlamına geliyordu. Maçı Galatasaray 3-1 kazanmıştı. Golleri Felipe, Elmander ve Selçuk'un atması yeni transferlerin kendini taraftara ispatlaması adına önemliydi evet. Ama itiraf etmek gerekirse maça damgasını vuran Mustafa Sarp'ın golü ve gol sonrasındaki sevinciydi.

Cansın, 10 numara adamsın!
3. hafta: Karabükspor 1-1 Galatasaray
Deplasmanda galip gelememe durumu Galatasaray'ın üzerine bu sezon da kabus gibi çökmüştü. İlk hafta İbb'ye yenilmenin ardından, ikinci deplasmanda da Karabük ile berabere kaldık. Maçın ilk golü taa 73. dakikada ve rakipten gelince ister istemez bi yusuf yusuf olma durumu vardı. Ama sonra Felipe'nin penaltısıyla beraberliği yakalayarak, deplasmandan bir puan çıkarıp geldik. Kimileri hala "Galatasaray beraberliğe nasıl sevinir yæ" diyedursun, ben bu takımın yeni olduğunu ve sabır istediğini savundum, savunacağım.

Selçuk'un hakkı Selçuk'a :)
 4. hafta: Galatasaray 2-0 Eskişehirspor
Arena'daki ilk maçta Samsun'u yendikten sonra Eskişehir'in de elini boş göndermek farz olmuştu. Eski bi dost olan Skibbe'yi üzmek istemesek de bu maçın kazanılması gerekiyordu. Kazandık da. Hem de ne kazanma.. Gökhan Zan bile gol attı, düşünün! Fotoğrafta da dediğimiz gibi Selçuk'un hakkını hem Gökhan teslim etti hem de bizim teslim etmemiz gerekiyor. Öyle bi köşe vuruşu kullandı ki, adrese teslim pas dedikleri bu olsa gerek. İkinci gol ise sevgili Felipe Melo'dan geldi. Maçın ardından bloga düştüğüm şu post ise Felipe'ye olan duygularımın göstergesi :)

"takım" mı demiştiniz?
5. hafta Ankaragücü 0-3 Galatasaray
Bu haftanın maçı. Gitmek isteyip de gidemediğim, içimde kalan, gidemediğim için dağıldığım maç.. Hayırlısı böyleymiş, kısmet değilmiş falan demiyorum. Bi dahakine inşallah diyorum sadece ve maça geçiyorum. İlk deplasman galibiyetimiz hayırlı olsun öncelikle. Maçta en çok dikkat çeken isimler Engin ve Ujfalusi oldu. Ujfalusi arkada olduktan sonra güven sonsuz. Sol açık olarak da Engin oynadığı süre boyunca yaptıklarıyla göz doldurdu. Maçın golleri Rajnoch (kk), Kazım ve Baros'tan geldi. Tarihinin 3000. golünü bu maçta atacaktı Galatasaray'ımız. Aksilik bu ya, o gol de rakibe nasip oldu. Ama bi önceki pozisyonda ayağına top değen son Galatasaraylı Selçuk olduğuna göre, 3000. gol goes to Selçuk İnaaan!

Yürüyedur Galatasaray'ım. Gelecek hafta yeni bi zaferle burada görüşmek dileğiyle. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎