2012'nin enleri

Yıl sonu goygoyudur, senenin enleri yapılır. Bu senenin enleri de eksik kalmasın dedim hazır  aklıma gelmişken. 2012 yılı benim için bacağımı kırmam dışında hoş bir yıl oldu birçok açıdan. 2011'in ardından ilaç oldu yeminle. Hele şu kıyamet kopacak senaryoları havada kaldı Şirince'ye giden üstünzekalıların renklerinin mora dönüşünü izlemek büyük keyifti. Sonra Galatasaray için harika bir seneyi geride bıraktık. Ve tabii ki sağlıktan alan Allah aşka vererek mükemmel dengeyi sağladı, şükürler olsun. Aslında yazıyı bölmeden geçerim diyordum ama baktım uzayacak, şöyle kısa kısa yazarım diye düşündüm. İkiye bölerek başlıyorum:


2012'de en çok izlediğim - İşler Güçler:
Murat Cemcir'in yeni dizisini merak ederek izlemeye başladım diziyi. Ama Ahmet Kural'ı o kadar samimi buldum ki diziye kitlendim diyebilirim. Gerçi dizinin akıbetiyle ilgili bugünlerde bazı sıkıntılar var gibi haberler geliyor, bekleyip göreceğiz.


2012'de en çok dinlediğim sanatçı - Mustafa Ceceli:
Yeni albümündeki tüm şarkılar... Es, Sevgilim yeni; Eksik ve Bekle klasik olarak kulağımdan hiç çıkmayan şarkılar oldu. Ayrıca Orhan Gencebay albümünde seslendirdiği Yarabbim'i de yılın ikinci yarısında bol bol dinledim.

2012'de en çok dinlediğim şarkı - Sevgilim - Someone Like You:
Romantik insanım ben. Şarkılardan da belli zaten. Sevgilimi bir süre telefonumda melodi yaptığım doğrudur. Melodi dışında mutfakta, banyoda, gün içinde sürekli mırıldandığım bir şarkı oldu. Someone Like You ise Adele'in sesinden kulaklara sürekli doldu. Radyoda, televizyonda ve playlistlerde sürekli rast gelip değiştiremediğim şarkıydı. Bu ikisi dışında Gangnam Style ve Call Me Maybe de plase olarak burada kalsın.


2012'de en çok mutlu olduğum - Galatasaray:
12 Mayıs 2012'deki Kadıköy şampiyonluğundan tutun, Şampiyonlar Ligindeki çeyrek finale yürüyoruz muhabbetine kadar her şeyiyle Galatasaray. Mutluluktan uçalım bissss modunda oluruz hep ama bu sene Allahın sevgili kulları olduk cidden.

2012'nin futbolcusu - Selçuk İnan & Burak Yılmaz:
Trabzonspor'u bir parça sömürdüğümüz doğrudur. Pek mutlu değilim bundan şahsen. Gel gelelim Selçuk'tan sonra Burak'ın da Galatasaray'da olması beni çok sevindiren olaylardan birisi oldu. Fangirllük dışında performansıyla da helal olsun dedirtti. 

2012'de en çok üzüldüğüm - Yaz tatili:
Tam tatile çıkacağım haftanın pazarında bacağımı kırdım ve tatil kaldı. Seneye gideriz nolcak düşüncesi de yeni işe başlamamla başka yazlara kaldı. Çektiğim acılar da üstüne cabası Kısmetten ötesi olmuyor derler ya, hah onun fotoğraflı hali benim işte. Yine de her şerde vardır bir hayır dedik bekledik, beklemenin de mükafatını aldık.


2012'de en çok aşık olduğum - Sevdiceğim:
Şimdi en mutlu edene Galatasaray yazınca sevdiceğe ekstra bir parantez açmak lazım. Sene içinde yine çok güzel günler yaşadık ama en güzeli artık aynı şehirde nefes alıyor olmamız. Uzaktayken bile mutlu olduğunuz biriyle yemek, içmek, oturmak, kalkmak, yürümek, gezmek o kadar güzel ki... Şarkıda dediği gibi yüksek dozda aşktan öleceğim.


2012'de en çok heyecanlandığım - Felix Baumgartner:
Hala şu gifi görünce tüylerim diken diken oluyor. Ulan adam sen naptın böyle yahu?! Yükselişini uzun uzun izlemedim ama atlayışına yaklaştıkça, hele ki dünyayı balondan göstermiyorlar mı o sahneleri gördükçe, yüreğim pır pır etti. 2012'de çok fazla duygu yaşadım, çok fazla heyecan duydum ama en büyük heyecanı Felix atlarken yaşadığımı itiraf etmeliyim.

2012'nin en gereksiz olayı - 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası:
Türkiye olmadığından mıdır, İngiltere'nin de başarılı olamadığından mıdır, yoksa sevmediğim takımların yürümesinden midir bilmiyorum hatırlamak istemediğim mevzuların başında geliyor. Olmayaymış iyiymiş. Dünya Kupası dururken Avrupa Şampiyonası ney lan?!

Benden bu kadar. Yeni yıl da bu yıl kadar güzel geçsin. Allah sağlık, sıhhat, huzur versin. Aileden ayırmasın. Ben şimdi aileden uzağım ya, o burukluğu hissediyorum ufaktan. Çaktırmamaya çalışsam da inceden bir burun sızısı mevcut :) Hoş geldin 2013 der kaçarım. İyi seneler!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎