Efendim, Sherlock Holmes'ün amansız bir hayranı olarak, (kitap + dizi + sinema filmi) bu filmi sabırsızlıkla beklediğimi zaten belirtmiştim. İki filmin de bu kadar güzel olmasının altında yatan nedenlerin başında Guy Ritchie geliyor. İlk filmde yer yer eleştirilmişti yönetmen. Fakat bu filmdeki görüntü kalitesine laf eden çarpılır. Orman sahnelerindeki başarı izleyen herkesin diline pelesenk olmuş durumda. Ritchie'den sonra filmin başarılı olmasının diğer nedeni de şüphesiz Jude Law ve Robert Downey Jr arasındaki uyum. Arthur Conan Doyle mezarından kalkıp gelse, bu ikiliyi görse, herhalde yazdığı o müthiş çiftin canlandığını düşünürdü. Holmes ile Watson arasındaki uyumu çok iyi yakalamış oyuncular. Filmde yer yer Holmes'ün Watson'a şaka yollu asıldığını görüyoruz. Ki filmin en çok keyif aldığım sahneleri de ikili arasında geçen diyalogların sahneleriydi. Mycroft ve Moriarty'i canlandıran Stephen Fry ve Jared Harris iyi seçimler olarak dikkat çekiyorlar. Brad Pitt falan deniyordu Moriarty rolü için de, bu bünye hem Brad'i hem de Jude'u aynı filmde görmeye dayanmaz. Bizimki de can.
Seri filmlerde şöyle bi sıkıntı vardır; ilk film çok beğenilirse ikincisi illa ki kıyaslanır, çok zor beğenilir, burun kıvrılır falan.. Gölgelerin Oyunu'nda bu durum söz konusu değil. En az ikincisi kadar başarılı ve keyifli. Eleştirilebilecek tek nokta, diyalogların ve akıl oyunlarının ilk filme nazaran bi parça azalması olabilir belki. Filmde güldüğüm yerler oldu, gözümün dolduğu bir yer oldu, hadi canım! dediğim yerler oldu. Çok eğlendiğimi söyleyebilirim hiç gocunmadan. Olmuş mu? Evet olmuş! İzlemenizi önerebilirim gönül rahatlığıyla. Görüntü yönetmenliği yine çok başarılı. Sanat yönetmenliği keza öyle. Kıyafetler, mekanlar, fondaki görüntüler güzel. Son olarak soundtrack çok başarılı. Albümde 18 şarkı var ve arşivlenesi şarkılar hepsi. Hans Zimmer'in ellerine sağlık. Benden bu kadar. İçimde kalmasın spoiler'ı, filmin genel görünümü ve fragmanıyla yazıyı kapatalım yine. Son söz; izlenir ki bu! Ps: Fragmanın son sahnelerini keyifle ve dikkatle izlemenizi öneririm :)
Spoileeer!
En son yazacağım şeyi en başta yazayım. Filmin en özel anı kesinlikle Watson'ın yazdığı The End'in sonuna Sherlock tarafından koyulan soru işaretinin koyulduğu andır. Hele ki o sahnenin başında Holmes'ün çıktığı yeri görüp de gülmeyen bizden değildir! Orman sahnelerindeki aksiyonun ardından tren sahneleri çok iyi geldi. Holmes'ün nefes alamadığı anlarda gözler dolsa da, Watson'ın gözündeki ışıltıyı görünce adrenalin iğnesi çıkıverdi ağzımdan. O da düğün hediyem diye hatırladı ve Holmes'ü hayata döndürdü. Moriarty ile birlikte Sherlock'un kendisini şelaleden aşağı attığı sahnenin sonunda bi yerden çıkacağından emindik hepimiz ama nasıl çıktı ortaya yine havada kaldı. Moriarty de büyük ihtimalle ölmemiştir bi yerden çıkar mutlaka. Filmin tek ofsayt olduğu nokta bence tabii Irene'in öldüğü sahneydi. Irene ölmemeliydi. Holmes yalnız kalmamalıydı.. Romantiğim evet. En çok güldüğüm sahneler ise Sherlock'un ata değil eşeğe bindiği sahnelerdi hahaha.
Imdb notu: 8/10
Yapım: 2011 - ABD
Tür: 3 Boyutlu, Aksiyon, Biyografi, Gerilim, Gizem, Macera, Romantik, Suç,
Yönetmen: Guy Ritchie,
Oyuncular: Robert Downey Jr., Jude Law, Rachel McAdams, Kelly Reilly, Noomi Rapace, Stephen Fry, Gilles Lellouche, Jared Harris, Eddie Marsan, Paul Anderson, Affif Ben Badra, Gabrielle Scharnitzky, Christian Wolf-la\'moy, William Houston, Geraldine James,
Senaryo: Arthur Conan Doyle, Kieran Mulroney, Michele Mulroney,
Senaryo (Kitap): Arthur Conan Doyle,
Yapımcı: Joel Silver, Susan Downey, Scott Rudin, Gary Goetzman, Lionel Wigram, Dan Lin, Steve Clark-Hall,
Konu:Sherlock Holmes ve yardımcısı Watson güçlerini birleştirerek,Profesör Moriarty oyununu ortaya cıkarıcaktır.
Kesinlikle üçüncüsü olacak gibi tabii ne zaman en az 2 yıl sonra..
YanıtlaSilSherlock Holmes davasız kalmamalı,üstelik Moriarty gibi zeki düşmanı da yok artık Sherlock için yüzde 7'lik kokain kullanacağı zamanlar çok olacak;DD
Niyeyse benim aklımda vizyon tarihi 2013 diye kalmış..
YanıtlaSil2013se iyi o zaman;DD
YanıtlaSil