Günlerden Galatasaray vol.10

Galatasaray'ımın en güzel fotoğrafı
10 numaralı yazının, 10 numara bir maça tekabül etmesini kimse bana tesadüf diye açıklayamaz. Bu yazıları tek fotoğraf, birkaç cümleden ibaret tutuyordum ama bu kez değil. Öyle çok fotoğraf var ki, sırf fotoğraflarla bile çıkardı bu yazı, net! Öyle de olacak. Futbol yerin dibine batacak kadar kötü durumda da olsa, aynı akşam Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi maçı da olsa, söz konusu Galatasaray olunca, durum ne olursa olsun, deli gibi heyecanlanıyorum ben. Galip gelince de çıldırıyorum haliyle. Dün akşam da öyle oldu. Sesimden akşamdan beri haber alınamıyor :)) Gelelim maça...


Müthiş bir baskıyla çıktı sahaya Galatasaray. Acaba, tünelden itibaren prese mi başladılar diye düşünmeden edemedim. İlk 20 dakika, yarım saat, bu sezonun değil, bir süredir oynanan en mükemmel futbolu olabilir takımın. Fatih Terim'in Galatasaray'ı işte buydu. Presle boğan bu takım sabaha kadar oynasın, sabaha kadar izlerdim hiç gocunmadan. Fırat Aydınus son düdüğü çalınca da böyle bi yüzüm düştü ki, anlatamam yani.


Golün gelişi biraz gecikti ama. Yani o şahane futbolla golü bulmak 30 dakikamızı aldı. İlk golün altında Eboue'nin imzası var. Sağ kanattan yardıra yardıra gelip Volkan'ı çok güzel avladı. Eboue maçın henüz 2. dakikasında sarı kart görünce, ya maçı tamamlayamazsa diye bi ufak korku yaşadım şimdi, itiraf etmem lazım. Ama golü de atınca özgüvenli futbolunun üzerine koyarak oynamaya devam etti. Sakatlandığı 80. dakikaya kadar da, kusursuz oynayan takımın en güzel parçalarından birisi oldu.


Maçın ikinci golü ise Elmander'den geldi. Her geçen gün bu adam biraz daha bizden oluyor. Maç boyunca bir saniye bile yerinde durdu mu? Ben hatırlamıyorum. Elmander ve Baros çok güzel bir ikili oldular. Biri defansı oyalayıp alan boşaltırken, diğeri de o boşlukları doldurup şahane işlere imza atıyorlar. 4-4-2'nin her parçası çok güzel uyuyor bu takıma. Yeri gelir Sercan girer, devre arasında bi forvet alınır yeri gelir o girer ama bu formasyondan vazgeçilmemesi gerekiyor hiçbir şekilde. Arkasında durulursa daha güzel günler de göreceğiz.


Bu adam var ya bu adam.. Beni Brezilyalılara yeniden ısıtan adam. Benim yüzümü güldüren adam. Ben kiralık geldim bu takıma demeyip, 5 senedir 10 senedir bu takımda oynayanlardan daha çok bağlı bir adam. Bu adam Pitbull, bu adam Felipe, bu adam MELO! Isınmayı geçtik, kaynaşıyoruz kendisiyle, kaynıyorum sana MELOOOO :))


Maç sonundaki şu huzuru da hiç bir şeye değişmem. Canlarım benim :) Tomaaaas! Asalet paçalarından akıyor herifin.


Maç öncesine gitmemiz gerekirse, her Ali Samiyen maçından önce olduğu gibi bu maçta da Galatasaray efsanelerinden biri anıldı. Dünün ismi Hakan Şükür'dü. Onun statta olması bile ne kadar uğurlu geldi takıma...


Ve son olarak koreografi... Emeği geçen herkesi kutlamak lazım. Koreografinin bu ülkedeki kralının kim olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bundan sonrası kolay, burdan sonrası müthiş olacak. YÜRÜYEDUR GALATASARAY'ım!


2 yorum:

  1. Blogtakı yazılarını dıkkatle takıp edıyorum:)Harika bi yazıydı ellerine sağlık, gerçekten maçı tekrar tekrar yaşattn bana:D Maça gelicek olursak gerçekten mukemmel ötesi bi maçtı yıllar yıllar sonra bu kadar saldıran,pres yapan mücadele eden bı takım ızlememıstık,ve en onemlısı baros bıraz daha skora katkı yaparak kendine gelirse eminim çok zor çok deli bi takım oluruz...HAVADA 2000 KOKUSU VAR demedende yapamıycam...dün gece gerçekten harikaydık tebrikler GALATASARAY TEBRİKLER ASLANLAR!!!!!

    YanıtlaSil

Yazın bakalım 😎