Amour ~ Aşk | 2012

İnsanın içine batan, kötü hissettiren, bazı işler vardır. Şarkı olur, kitap olur... Bizim vakamızda bu iş bir film. İnsanın suratına çaaat diye inen bir tokat gibi film. Bu seneki oscar adayı filmlerde sıradaki film Amour oldu. Yer yer "Bir Yastıkta" olarak da çevrilen Amour, 5 daldaki adaylığı ile, ki iki tanesi en iyi film dalında, geçtiğimiz senenin dikkat çeken yapımlarından birisi oldu. Adı Aşk olunca da, ben meraklı tazelerin en romantiği Serap, bu filme balıklama atladım, atlamaz olaydım. Neden mi? Devamı tabii ki her zamanki gibi içeride. Buyrun.
Yaşını başını almış bir çift olan Anne ve Georges yıllarca aynı yastığa baş koydular. Fakat yaşlılığın getirdikleri Anne'e felç olarak geri döndü. Georges ise ona verdiği söz neticesinde de hastaneye, bakım evine, doktora götürmeyi reddetti. Anne babanın çocuklara karşı sorumlulukları bittikten sonra, çocukların da ebeveynlere karşı olan sorumluluklarını atlaması bence filmin en sert yönlerinden birisiydi. Hani derler ya besle büyüt gelsin gözünü oysun tam o mevzu. Gerçi bu filmde göz oymaktan ziyade görmemezlikten gelme moduna giriyor. Göz ucuyla ilgilenen evlat, yarım ağızla yapılan teklifler... Hepsinin ötesinde de gözlerinizin önünde adım adım ölüme giden, giderken acı çeken fakat faydanızın hiçbir şekilde olmadığı ömürlük aşkınız... Ölmek isteyen kadın, ona izin vermeyen adam... Ağır bir filmi Amour. Uzun süredir böyle kötü hissettiren bir film izlememiştim açıkçası. Yansıtmak istediği şeyi yaşatması açısından gayet başarılı bir iş olmuş dolayısıyla.


Filmin bence çektirdiği acı dışında en kötü özelliği sahnelerin çok uzun olması. 75-90 dakikada bitecek film olmuş mu sana 137 dakika. Yönetmen koymuş kamerayı atıyorum pencerenin karşısına, pencerede de bir numara yok yalnız. Kamera o sahnede kalıyor minimum bir dakika. Şimdi sinema falan okuyan, bu işi bilen adamlar varsa da, bu uzatma mevzusu sanat olarak sayılıyorsa sanata saygım sonsuz ama bu kadar da olmaz yahu. Zaten ruhu daraltan konusu ve sahneleri olan bir film, daha ne uzatıp yoruyorsun?! Neyse, filmin 5 dalda oscarda adaylığı var. En iyi film, en iyi yabancı film, en iyi kadın oyuncu, en iyi yönetmen ve en iyi orjinal senaryo dallarında aday olmuş. Diğerlerinde şüpheliyim ama en iyi kadın oyuncu oscarını alsın süpürsün. Emmanuelle Riva öyle gerçek, öyle başarılı ki etkilenmemek elde değil. Benden bu kadar yazması benden izlemesi sizden. Şimdiden iyi seyirler.
IMDB puanı: 8.0
Yapım: 2012 - Almanya , Fransa , Avusturya
Tür: Dram , Romantik
Süre: 137 dakika
Yönetmen: Michael Haneke
Oyuncular: Isabelle Huppert, Emmanuelle Riva, Jean-Louis Trintignant, William Shimell, Rita Blanco
Senaryo: Michael Haneke
Yapımcı: Daniel Goudineau, Michael André, Hélène Fabre, Stefan Arndt, Margaret Ménégoz
Konu: Emekli müzik öğretmenleri Georges ve Anne mutlu bir yaşam sürdürmektedir. Anne’in bir kalp krizi geçirmesi ve ardından felç olması bu mutluluğa ve aşklarına gölge düşürecektir. Michael Haneke bu filmde aşk, sevgi, ölüm ve yaşlılık konularına değinecek. Filmde ilerleyen yaşlarına rağmen aşklarını sürdüren bu çiftin ölüm karşısındaki tutumları ele alınmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎