Life of Pi ~ Pi'nin Yaşamı | 2012

En iyi film oscarı adayları arasında bloga konuğum olan son film Life of Pi oldu. İzlemediğim bir tek Les Miserables kaldı, ne yapayım kısfmet. Pi'nin Yaşamı filmi fragmanından fotoğraflarından falan bana belgesel mi acaba diye düşündürmüştü izlemeden önce, evet yer yer belgesel izler gibi kaliteli bir görsellik içerse de, hayır film bir belgesel değil. Gemisi batarak hayatta kalma mücadelesi veren Hintli bir çocuğu anlatıyor en özetlenmiş haliyle. Benim filmden neler bulduğum oscar yazısından hemen önce bu yazıda. Ve elbette yazının devamına geçiyorum ana sayfayı kalabalıklaştırmamak adına.
Bodoslama girmek gibi olmasın da, filmin oyunculuk açısından ahım şahım bir tarafı yok. Ha görsel açıdan zirvede, ayrı. Belgesel kıvamında geçiyor demiştim ya, gerçekten de öyle. Hikayemizin kahramanı Pi -ki adı Pi olana kadar çektiği ceremeyi ne siz sorun ne ben anlatayım- Hindistan'da doğup büyümüş, sonra da babasının Kanada'da çalışmak istemesiyle ailecek hayvanat bahçelerini elden çıkarıp Kanada'ya doğru bir gemi ile yola çıkmışlar. Gemi bir fırtınaya yakalanır. Pi, bir orangutan (ki bayağı kankası olacaktı), bir kaplan (ismi Richard Parker), bir zebra (vah yavrum) ve bir sırtlan (hani belgesellerde görüp dedelerimizin ninelerimizin bak bak tuttu şerefsiz :( dediği cinsten) ile geminin cankurtaran filikasında baş başa kalır. Bize göre Temel fıkrasına benzeyen bu durum, Pi için yeni bir "Nuh'un Gemisi" vakasıdır ve zamanla da filikadaki nüfus sizin de tahmin edeceğiniz üzere azalır. Tam bir survivor hikayesi Life of Pi. Filmi izleyenlerin bir kısmı ise filmle ilgili seyircinin görüşüne bırakılan başka bir son olduğunu düşünmüşler ve fikirlerini paylaşmışlar. Ne yalan söyleyeyim, o kadar derin düşünmedim ben. Tamam filmde bir sürrealist taraf var ama o kadar da değildir sanırım o.O Aslında çok da spoiler vermeden filmi gayet temiz bir şekilde özetlediğimi düşünüyorum. Gelelim işin diğer ayağına.

Life of Pi, beni haksız çıkarır şekilde, Lincoln'ün ardından en çok adaylığı olan film oldu bu sene oscarda. Tam 11 adaylığı var ki görünce öeh! dediğim doğrudur. Ama teknik anlamda adaylıklar ki düşününce de hak vermeden edemiyorsunuz. Tek tek sıralamak gerekirse adaylıklar: En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi sanat yönetmeni, en iyi görüntü yönetimi, en iyi kurgu, en iyi uyarlama senaryo, en iyi şarkı, en iyi müzik, en iyi ses kurgusu ve en iyi görsel efekt. 10 mu etti? Saydım saydım 11.yi bulamadım ya la :/ Neyse... En iyi film ödülünü yedirmezler gibi geliyor zira herhangi bir Amerikan propagandası yok filmin. Ama, sanat yönetmeni ve/veya görüntü yönetmeni ödülünü alır, alsın, hak etmiş, helali hoş olsun. Ben evde 3d olmayan fakat kaliteli sayabileceğimiz televizyonumdan izlediğimde filmdeki efektleri gözlemledim. Yalnız bu film bir de 3d olarak izlenirse meraklısı için görsel efekt şöleni olur ki tadından yenmez. Dolayısıyla evet, efekt ödülü de goes to Pi'nin yaşamı. Goygoyu bol bu yazıyı da filmin fragmanı ve bazı bilgileri ile noktalayıp oscar yazısına geçeyim ben ufaktan. Şimdiden filme bol şanslar, siz izlememiş olanlara da iyi seyirler.

IMDB Puanı:8.2/10
Yapım:2012 - ABD
Tür:Aksiyon , Dram , Macera
Süre:127 dakika
Yönetmen:Ang Lee
Oyuncular:Gérard Depardieu, Tabu, Suraj Sharma, Andrea Di Stefano, Irrfan Khan
Senaryo:David Magee, Yann Martel
Yapımcı:Gil Netter, David Womark, William M. Connor, Tabrez Noorani
Konu: İzleyiciye çok farklı bir deneyim yaratacak olan LIFE OF PI, bizleri genç bir çocuğun inanılmaz macerasına sürüklüyor – heyecan verici, spiritüel, keyifli, tüyler ürpertici, espirili ve aynı zamanda trajik bir hikaye. Pi Patel’in Hindistan’daki egzotik bir hayvanat bahçesinden Pasifik’e uzanan yolculuğunda yaşadığı gemi kazası sonucu bir sandalda bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan ve üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ile hayatta kalan tek insan olarak yaşadığı akıl almaz hikayesini sunuyor. Pi, uçsuz bucaksız okyanusta bir sandalda başbaşa kalan bu enteresan dörtlünün arasında hayatta kalma savaşı verirken, zekası sonucu besin zincirine kurban gitmemeyi başarır ve sonunda Kaplan Richar Parker ile başbaşa kalır. Pi hayatta kalmak için bu devasa kaplana büyük bir anlayışla yanaşmak zorundadır ve inanılmaz masalları böylece devam eder.



3 yorum:

  1. hintli çocuk ve son bölüm harici tam bir sanat eseriydi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de acaba haksızlık mı ediyorum dedim ya çok şükür hemfikir olduğum birisi! :)

      Sil
    2. yok gerçekten sırıtıyordu öyle böyle değil..

      Sil

Yazın bakalım 😎