Kadınlar hakkında bilmeniz gereken 10 gerçek

Geçtiğimiz haftalarda bunun erkeklerle ilgili olanını yazmıştım da güzel geri dönüşler almıştım. Bi sevgilim laf etti "hiç de böyle değilim, sen bunu kimi düşünerek yazdın bıdı bıdı" :)) Yazdıklarım doğru ya, sırf gıcıklığından :)) Neyse, dün kafamın içinde bişeyler dönmeye başladı. Bunun neticesinde de erkekler için yazdığım 10 gerçeği hatunlara da uyarlamaya karar verdim. Bakalım neler çıkacak. Başlıyoruz.

  1. Birincisi ve en önemlisi, hepimizin ideali "evli, mutlu, çocuklu" değildir. Evet, yaradılışımız gereği anne olmak isteriz. Çünkü Allah'ın hepimize verdiği o şefkat duygusunu çocuklarımıza dağıtmak zorunda olduğumuzu hissederiz. Ayrıca her iki cins için de söylüyorum, ait olma isteği içinde bu tarz ciddi kararlar alınabilir ve alınmalıdır da.. Fakat bu evlilik meraklısı olmaktan ziyade, sevdiğimiz insanla bi ömür geçirmekle alakalı bi durum. Velhasıl kelam; artık bizi suçlamaktan ve meraklınızmışız gibi davranmaktan vazgeçin. Anlaştık mı?

  2. Kadınlar sadece kendileri için süslenirler. Makyajıdır, kıyafetidir, aksesuarıdır, hepsini kendimizi iyi hissetmek için yapar, takar takıştırırız. Beğenilmek hoşumuza gider, ayrı. Ama, "sevgilim beni daha çok beğensin" veya "herkes bana baksın" kafasında değiliz. Bi kadın istediği zaman zaten bi bakışıyla, bi lafıyla, karşısındaki erkeğe dediğini yaptırır. Kusura bakmayın :)) Bunun için ekstra ruj sürmeye, dekolte giyinmeye gerek yok. İnanın bana. Sizden beklediğimiz bizi beğenmekten önce, saygı duymanız aslında. Gerisi çorap söküğü..

  3. Kadınlar futbolu "fangirl" oldukları için sevmezler. Fangirl tanımıyla başlayalım. Fangirl olmak, bi ismi çok seven, o ismin fotoğraflarını biriktiren, defterine ismini yazan ergen hareketi demek özetle. Hepimizin hayatında fangirl olduğu bir dönem illaki olmuştu. Kendi adıma söylemem gerekirse ben Kenan Doğulu için yaşamıştım mesela bunu :)) Gençlik, olur böyle şeyler. Fakat bunu futbol için söylüyorlar, deli oluyorum. Futbolu, Galatasaray'ı, Manchester United'ı kişilerden ziyade bana hissettirdikleri için seviyorum. Harry Kewell gülüşü için, Milan Baros bakışı için değil! Kaldı ki kişiler geçicidir. Aslolan armaya duyduğumuz sevgidir!

  4. "Bayan" kelimesinden birçoğumuz nefret ediyor. Bi önceki maddeyle bu beni en çok sinirlendiren şeyler listesinde zirveye çok rahat oynar. Bayan nedir ya?! Ne kadar antipatik bi ifade. Kız de, kadın de, hatun de -ki benim favorimdir- hanım de hatta dişi de ama lütfen bayan deme! Ben sana şşt bay diye hitap ediyor muyum ki sen bana bayan diyebiliyorsun? Allah'a şükür kimseyi baymışlığım yok diyerek iğrenç bir cümleyle de bağlarım. Hiiiç yüzünü ekşitme arkadaşım. Sen bayan diyebiliyosan, ben de kimseyi baymadım diye cevap verebilmeliyim.

  5. Günler sadece toplanıp pasta yediğimiz etkinlikler değildir. Siz istediğiniz kadar dalga geçin. Kadınlar günlerde toplanıp pasta yer, dedikodu yapar ama hepsinden öte görüşüp, birlikte zaman geçirirler. Ataerkil bi toplumdayız. Siz erkek erkeğe bi yerlere gidip bişeyler yapabiliyorken, kadınlar hadi kadın kadına dışarı çıkalım demiyor, diyemiyor. Yeni nesil diyebilecek kalibrede gerçi. Bu yüzden de gün kültürü yavaştan azalmaya başladı. Ama annelerimiz çıkıp bi sinemaya gidelim, bi kahve içelim demiyor. O işi evlerinde yapıyorlar. Hem şikayetçi olmadığınıza eminim. Zira evde pasta, kısır vb şeyler yapılıyor işte. Daha ne istiyosunuz la?!

  6. Kadın sizden müthiş hediyeler beklemez! Demin ilk maddede dedik ya, kadınların hayali evli, mutlu, çocuklu olmak değildir diye. Hediye mevzusu da buradan vuku buluyor. Mesela kadın evlilik meraklısı olmadığı için tek taş merakı da yoktur. Alırsanız, yok demeyiz evet :)) Ama almadınız diye de sırt çevirmeyiz be. Tek bi çiçek, bazen bi paket çikolata, biraz jelibon bile kadını mutlu etmeye yeter. Ben mesela sevgilime "yanıma çikolatasız gelmeyeceksin arkadaşım!1!1!!!" diyorum. O da bunu biliyor ve cebinden o çikolatayı çıkardığında ikimizin de kahkahalarıyla başlıyor birlikte olduğumuz anlar. Ekstra bi çaba sarfetmenize gerek yok özetle. Bizi tanıdığınızı ve düşündüğünüzü belli etmeniz kafi.

  7. Tek istediğimiz ilgidir! Öyle günde 356387 kere aramanızdan ziyade, bizi can kulağıyla dinlemeniz, söylediklerimize değer vermeniz, günlük tüm işlerinizin arasında bize de vakit ayırabiliyor olmanız. Fazla ilgiden herkes sıkılır. Mesela günde bi kez telefon edin, ya da durduk yere bi seni seviyorum mesajı sallayın, hatun kişisine yeter. İnanın bana, zararını görmezsiniz. Kendimden biliyorum yani :))

  8. Bizi erkeklerin anlamasını isteriz. Bazen, tamam çoğu zaman -itiraf- açık açık konuşmaktan ziyade, söylemek istediğimiz, içimizden geçenleri sizin anlamanızı bekliyoruz. Bu yüzden atıyorum "neyin var" sorusuna "bişeyim yok, iyiyim" minvalinde cevaplar verebiliyoruz. İstiyoruz ki, bizi kızdırdıysanız, üzdüyseniz, sebebini kendiniz bulun ve aynı hatayı tekrar etmeyin. Siz net olabilirsiniz, biz öyle değiliz. Bizde hayat siyah ve beyaz değil. Yer yer grilikler de mevcut. Sizi bazen o griliklere ittiğimizde kafanızın karışması da normal. Gülü seven dikenine katlanmaya mecbur. Sbt. :))

  9. Teknoloji özürlü olduğumuz doğru değil. Sadece, kendimiz yeterince karmaşıkken en az bizim kadar karmaşık sistemlerle uğraşmayı tercih etmiyoruz. Kaldı ki tercih ediyor olanlar da en az erkekler kadar iyi beceriyor teknolojik aletleri kullanmayı. Diğer hiç bi alanda cinsiyet ayrımı yapılmayacağı gibi, teknoloji kullanma alanında da erkek kullanır kadın beceremez diye bi durum yok. Biyolojimiz elverdikçe, sizin yaptığınız her şeyi en az sizin kadar iyi yaparız. Net!

  10. Ve klasik son, tüm genellemeler gibi buradakiler de yanlış olabilir. Hatta hiç doğru olmayan da çıkabilir. Ama erkeklerin maddelerine oranla daha doğru olduğu kesindir. Zira bu kez dışardan bakan bi göz olarak değil, kendimi düşünerek yazdım daha çok. Tabii direkt kendimi de yazmadım canım :)) Kadın herşeyden önce annedir. Yuvayı yapandır. Naiftir, ama bi o kadar da güçlü. İdare etmeyi bildiğiniz zaman da ondan iyisi yoktur. Aklınızı kullanın ve biraz gözlemleyin. Faydasını göreceksiniz.


3 yorum:

Yazın bakalım 😎