Shameless: Utanmaz bi aile!

Shameless bana ve kendisini okuyan herkese Evrim tarafından önerilmiş ve gördüğüm kadarıyla öneriyi dikkate alıp izleyen herkesin beğenisini kazanmış bi dizi oldu. Bu sezon, izlediğim diziler dışında, yeni bi diziye başlamak planlarım arasında yoktu. Öyle ki, bu dizinin de 12 bölümlük ilk sezonu bittikten sonra izlemeye başladım. Blogda da bahsi geçsin istedim.

Shameless, adından da anlayacağımız üzere utanmaz bir ailenin hikayesini ele alıyor. 2004 yılında İngiltere'de yapılan dizi, İngiltere'nin en ciddi ödüllerinden Bafta'nın da sahibi olmuş. İngiliz versiyonu yanlış değilsem 7. sezonundaymış. Yeni sezonu beklerken onlara mı dadansam acaba :)) Amerika'da ise bu sene uyarlanıp, yeniden çekilerek izleyiciyle buluştu. Dizi aslında +18. İlk bölümünü izledikten sonra, yuh porno mu izliyoruz dizi mi kafasına ulaşmak mümkün. Fakat ilk bölümle diziyi yargılamak da bi o kadar yanlış olur, söz konusu Shameless ise. Çünkü dediğim gibi cinsellik yalnızca ilk bölümde çok göz önünde. Kalan 11 bölümde ise daha çok ailedeki bireylerin yaptığı çeşitli suçlar işleniyor. Gallagher ailesini konu alan dizide, anne 6. çocuğu doğurmasının ardından kaçmış, baba ise tam bir alkolik. Bu ana babadan ortaya çıkan çocukları anlatmama gerek bile yok aslında. Ama bi parça değinmek istiyorum.

Fiona, ailenin en büyük çocuğu. 21 yaşında bir genç kız. Annesi gittikten sonra, evi çekip çeviren, çocukların annelerinden daha çok değer verdiği, sözünü geçirmeyi başaran ve erkek arkadaşı Steve'e de vakit ayırabilen bi kız.
Lip, ki kendisi benim favorim. Ailenin 2. büyük çocuğu en büyük oğulları. Zeki, vurdumduymaz görünen ama Fiona'ya her konuda yardımcı olup onu kollayan, ayrıca kardeşlerine de sahip çıkan bi çocuk. Lip konusundaki tek ofsayt ise Karen gibi bi kıza aşık olması. Keşke sadece takılıyor olsalardı diye düşünmeden edemiyorum malesef.
Ian, ailenin 3. büyük çocuğu. Müslüman bi ailenin bakkal dükkanında çıraklık yapıyor. Cinsel tercihleri farklı, üstelik patronu da bu tercihlerin içine dahil.. Lip'den başka sırdaşı yoktu. Taa ki Mandy ile tanışana kadar..
Debbie, iyilik meleği. Fiona'dan sonra evin küçük annesi. Yalan söyleyemeyen, belki de ailede aklı ermesine rağmen naifliğini ve masumiyetini koruyabilen tek velet.
Carl, tam bi ruh hastası! Evdeki tüm elektronik eşyaları bozabilitesi var. Şiddet eğilimi gösteriyor ve onu Lip'den başkası kolay kolay kontrol edemiyor.
Liam, ailenin en küçüğü. Henüz konuşmaya başlamış bi bebek. Vukuatı yok ama, bu ailede kim temiz kalabilir ki?! :))

Ailenin reisi Frank, hakkında yazdık aslında alkolik, sorumsuz ve paradan başka düşüncesi olmayan adamın teki. Gallagher'ların dışında, Fiona'nın sevgilisi Steve, yan komşular Veronica ve Kevin da dizinin ana karakterleri. Dizinin çok başarılı iki tarafı var. İlki, bu kadar geniş bi casta sahip olmasına rağmen her karakterin kendi içinde bi hikayesi var. Ve bu hikayeler, birbiri ile bağlantısını koruyarak ve kendi çizgisinden çıkmayarak ilerliyor. İkinci başarılı yanı ise bi sahnede kahkahalara boğulurken, ondan iki sonraki sahnede gözleriniz dolabiliyor. Ailenin bi arada olma çabası ve Fiona.. Bu kızın "çocuklarım" dediği kardeşlerine sahip çıkma şekli müthiş! Annelerinden daha anne, babalarından daha baba.. Tabi harika müziklerini de es geçmemek lazım. Efendim sözün özü, ben çok sevdim bu aileyi. Dizinin ilk sezonu 12 bölüm sürdü. İlk sezonlar kısa olur, ikinci sezonda yine minimum 20 bölüm izleriz diye düşünmüştüm. Ama işin rengi öyle değilmiş. Dizinin yapımcısı olan Showtime'ın en büyük özelliği bir sezon içinde 12 bölüm yayınlamasıymış ki 2. sezon için de 12 bölüm şeklinde anlaşılmış. 2. sezonun tarihini bilmemekle birlikte, sabırsızlıkla beklediğimi itiraf etmek zorundayım :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎